14 Aralık 2005

Biblo & Ben



Blog'u açtım, işler bastırdı. Bu ara sabahlı akşamlı çalışmamdan dolayı blog'u ihmal ettim. Peki biblo'yu? Asla... Zaten o müsade etmez. Akşamları en az 20-30 dakika oynamazsak, bacağımı tırmalamaktan haşat ediyor.. Aaa bu arada rica değil biblo'nun ki.. Emir... Yani kızıyor. Bu hafta sonu veterinere gittik. Arkadaş nefret ediyor tabiki.. Nasıl titrediğini ise inanılmaz.. Burnundan kuyruğuna kadar titriyor. Bilgidiğiniz gibi değil, zangır zangır..Kucağınızda deprem oluyor sanıyorsunuz. Bakın aşağıda sevgili biblo'nun ilk resmini göreceksiniz. Topu, topu 3.5 Kg. Ancak patron odur, bunu sakın ama sakın hatırınızdan çıkartmayın.. Sevgiler..

2 yorum:

Zeca dedi ki...

Ne kadar sevimli bu biblo :) Veterinerden benimde kedilerim hoşlanmıyor. Rıfkı'nın döktüğü tüyler inanılmaz, resmen tüylerini muayene masasında bırakıyor. Birde aşı olurken ille burnunu benim göbeğime gömecek, yoksa ağlamaya başlıyor :( Luna'yı (sizin kedinize benzeyen) ise tutmak için 4 kişi mücadele ediyoruz. Yoksa kanguru gibi zıplıyor.

Gezgin Köpek dedi ki...

Bunların hepsi cin vallahi...Bizimki arabada giderken, semti tanıdığı için hemen ıgk ıgk diye sesler çıkartıyor... Sonrada normalde araban inmek için yarışan biblo, oturduğu yerde kalıp, "gel kızım" sözlerimize duyarsız kalıyor.

burcu, biblo gerçekten pek çok arkadaşına göre uslu, ancak özellikle yalnız kaldığımız zamanlar bana emirler vermekten hiç çekinmiyor. Birde cinlikleri yokmu.Anlatacağım o zaman anlayacaksınız.

Sevgiler...