22 Mart 2009

Akarsular Gürül Gürül

Bu sene dağlar daha iyi yağış aldı. Kışında normal seyrinde gitmesiyle Şelaler ve Yaylalar mevsimi diye adlandırdığımız İlkbahar'da gelmiş oldu. 22 Mart Pazar günü hem dağlardaki kar durumuna bakmak hem de Yuvacık-Kullar bölgesini ziyaret etmek için Mahir'in Yerine doğru yolumuzu tuttuk. Mahir'in bu bölgedeki en güzel yerlerden biri... Mahir kendisi doğrudan müşterileriyle birebir ilgilenir. Sabah kahvaltısını ve köy yumurtasını mutlaka deneyin.

Gezi Künyemiz:
Tarih: 22.Mart.2009, Pazar
Alınan KM: 208 KM
En Yüksek Rakım: 1,027 metre

Ve yine Haritamız: (Geçen seneki GPS Kaydı)

Yuvacık barajına geldiğimizde barajın doluluk oranının gayet iyi olduğunu görüyoruz. Karların tamamen erimesiyle baraj tamamen dolacağa benziyor. Geçen sene aynı zamanda baraj bu seviyeyi görememişti. Önce Mahir'in yerinde kahvaltı molamızı veriyoruz. Niyetimiz çevreye bakınmak ve tüm günümüzü burada geçirmek. Havalar yeni ısındığından henüz ortam kalabalık değil. Böylesi de ideal olanı. Yazın ana baba olan bu yerleri sakinken ziyaret etmek çok daha keyifli.

Geçen Sene de yine bu zamanlarda bu bölgeye bir kaç kez gelmiştik. İstanbul'a yakın olması, güzel doğası ile bu bölge oldukça ilgimi çekiyor. Kanyonları,yaylaları, akarsuları, Karadeniz göçmeni yöre halkı ile gelinesi yerler. Geçen seneki yine bu zamanlarda Aytepe-Menekşe Yaylası Yolu başlığı altında buraları yazıp çizmiştim.

Kahvaltımız gelirlen zaten çok da tanıdık olan çevreden bir kaç kare foto alıyorum. Biblo halinden memnun tahta köprü ne kadar sallansada karşıya geçiyor. Altından akan sular şimdilik onun için seyirlik...Biraz daha havalar ısınıp, suların hızı azalınca atlamaya cesaret edecektir.




Kahvaltımızı keyifle yaparken yol durumu hakkında Mahir bize bilgi veriyor. Henüz bıcak (dozer) yola girmemiş. Gölge yerlerde ise kar kalınlığı halen 50 cm üzerinde olabildiğini Ormancılar söylemiş. Bu yüzden de dozer karın incelmesini bekliyormuş.

Kahvaltımı sonrasında Aytepe'ye doğru yöneliyoruz. Servetiye Cami'nden doğru yukarı giden yolda ve kenarlarda kar bulunmuyor. Ancak Orman Kontrol noktasına ulaştıktan sonra karla karşılaşabiliyoruz. Erime başlayınca karla pelte halinde..Biblo durumu görünce inmek bile istemedi. Bizde karşı yamaçta Aksığın ve Tepecik köylerini ve onlara bağlı mahalleleri fotoğrafladık.


Tekrar Mahir'in yerine geri döndükten sonra dere boyunca yürüyüşe geçtik. Yerinde duramayan Biblo anı bekliyordu ve hepimizden önce atıldı. Biblo'da artık defalarca geldiğimiz buraları iyice ezberledi. Dönüş yolunda gözümüze ilişen küçük şelaleyi de fotoğraflamayı unutmadık.





Bu bölge Nisan ve Mayıs aylarında çok daha güzelleşir. Etraf yeşerir, karlar erir ve işte bu dönemde özellikle yaylalarını ziyaret etmek şart. Menekşe yaylasında Menekşe tarlalarını görmek, İnönü Yaylasında ortasından akan derede ayakların üşüyünceye kadar suda tutmak...

1 yorum:

İpek Kuscu dedi ki...

Unutulmayacak dinginlikte doğa,çok keyifli bir geziydi.
Haftaya nereye gidiyoruz ?