8 Haziran 2008

Göksu Dinlencesi


Cumartesi Pazar demeden çalışınca artık bu hafta bir doğaya kaçış yapalım dedik. Yorgunluk hat safhada..Bu durumda yakın bir yer seçelim istedim. Biblo yine yerinde duramıyor. O da çok sıkılmış durumda. Kızcağız bizimle mesai yapıyor, yorgunluğumuzu paylaşıyor. Haklı tabi.

Hacıllı Köyü'ne yine Ballıkayalar-Demirci Köyü üzerinden gidiyoruz. Hacıllı köyünden aşağı inerek biraz da zorlu bir yolu aşarak dere kenarına hemen seriliyoruz. Bu sefer öyle uzun yürüyüşler yok. Yorlunluğumu atmak mümkün değil.. Hemen matımı dere kenarında çınar ağacının gölgesine seriyorum.

Bu arada Biblo çevrede geziniyor ama temkinli.. Uzaklaşmıyor. Sadece arada sırada gözden kayboluyor ama hemen geri dönüyor. Çimenlerde yuvarlanmalar, ot yeme keyiflerini yapıyor bu arada. Ben Atlas'ın Haziran sayısını okurken püfür püfür esen rüzgar ve derenin seside ruhumu dinlendiriyor.

Kısa bir yürüyüş yaptığımız Göksu deresini de karelemeyi unutmuyoruz. Sessiz, sakin ve sıcak ama esintili bir Göksu yine karşımızda...



Hiç yorum yok: