29 Aralık 2005

Mutlu Yıllar



Herkese mutlu yıllar.. Yeni yılda her şeyin gönlünüzce, sağlıklı, başarılı olmasını diliyorum. Bugün Biblo'nun en uzun tüylü halinin resmini yayınladım. Bu halini görmeniz lazımdı..Bu sefer biraz fazla uzattık. Sonra da tüylerini ben kestim. Çünkü onu kuaförün eline bu şekilde teslim etmek istemedim.

Tam tamına 3,5 saat uğraştım. Biblo'yu artık tanıyorsunuz. Yerinde duramayan bir karakter. Arada molalar vererek görevi tamamladık. İşin sonunda kollarım ve parmaklarım artık makas sallamaktan tutulmuştu.

Biblo bu tür değişikliklerden sonra çok mutlu olur. Bundan sonra da deli gibi oynadık.

Herkese tekrar mutlu yıllar...Biblo'da patisini vererek sizlere mutlu yıllar mesajını iletiyor :)

24 Aralık 2005

Cam Ocağındayız




Aslında bu fotoğraflar 11 Kasım 2005'e ait. Biblo ile yağışlı Cam Ocağı ziyaretimizden. Görevlilerden Biblo'nun da içerideki geziye katılma iznini aldıktan sonra, öncelikle Cam Ocağı'nın Showroom'larını ziyaret ettik. Sonrasında ise Cam Ustalarının yaptığı eserlere baktım.

Şansımız varmış, o gün cam ocağında bir sanatçı ve 3 usta'da cam eserlerini icra ediyorlardı. Biblo gibi yanımdan ayırmadığım Nikon D70S makinamla birlikte içeride geziyoruz. İlk önce Ocağa üstten ziyaret edilmesini sağlayan balkondan izledik. Sonra rica ederek ocağın içine girdik. Burada üzülerek söylüyorum Biblo'yu araba da bırakmak zorunda kaldım. Çünkü özellikle aşağıda çalışmakta olan Sanatçı'nın konstrasyonunu bozmak istemedim. Bizim kız deli biliyorsunuz, kapalı ortamlarda havlamaz ama çok meraklı...

Cam Ocağı, geçen yazımda söz ettiğim Bozhane yakınında. Detaylı bilgiye http://www.camocagi.org/ adresinden erişebilirsiniz. Mutlaka bir gün gidin derim. Bu arada kendinize özgü cam eşyalarda ürettirebilirsiniz.

Bu arada araba'da bekleyen Biblo ile yağmur yağmasına rağmen, bina dışı gezimizi de yaparak Cam Ocağı ziyaretimizi tamamladık. Tahmin edeceğiniz gibi Biblo sırılsıklam oldu. Neyseki bu tür durumlarda tedarikliyiz. Havlumuzla kurulandıktan sonra eve döndük..

Sevgiler...

23 Aralık 2005

Biblo ile Arsa Bakıyoruz

Biblo ile her hafta sonu keşif gezilerimize devam ediyoruz. Bu hafta Beykoz köylerindeydik. Polonozkey'ün batı'sında başladık, Ömerli'ye kadar uzun bir yolculuk yaptık. Nasıl anlatayım bilmiyorum ama ben tracking için taaa Maşukiye'lere falan gider, ohhh yeşillikler içindeyim derdim. Burası ise İstanbul'un dibinde harkulade yeşillikler içinde yerler. Hafta sonu gezisi için tavsiye ederim. Bu arada gezimizin bir amacı da oralardan Arsa almak. Amacımız Biblo ve Ben, güzel bir arazide (1,5-2 dönüm) evimizi ileri de inşa etmek. Ama yakın zamanda planlarımız ise arsamızı almak, islah etmek ve çevresini çevirmek. Sonra ağaçlar vs. vs..

Aşağıdaki resimde baktığımız arsalardan bir tanesi. Resimde göstermek çok zor ama bir örnek olabilir. Resimde görüldüğü üzere Biblo arsayı test ediyor.


Biz bir yandan araştırma yaparken, arada sırada biblo'nun koşturabileceği düz çayırlıklar bulup duruyoruz. Tabi ben duruyorum, biblo ise keşif ve koklama turundan sonra başlıyor koşturmaya. Akşam eve geldiğimizde ise patilerin yıkanması ve taranma sonrasında ise yorgunluktan sabaha kadar uyuyor.

Son durağımız olan yer Tarkan'ın evinin tam karşısındaki piknik alanı. Buradaki şirin barakada sade bir Türk Kahvesi içerek birazcık olsun yorgunluğumu attım. Ancak Biblo aşağıda görüldüğü üzere artık yorgun halde... Yerin adını hatırlamıyorum. Ama bir sonraki ziyaretimde size adını ve nasıl gidileceğini tarif ederim.

15 Aralık 2005

Biblo Veteriner'de



Geçen hafta sonu bizim kızın açı zamanı geldi çattı. Veterinerimizin ilk defa yeni yerine gidiyorduk. Bu yüzden biblocuk camdan bakarken nereye gittiğimizi bu sefer anlamadı. Hatta çok sevindi. Hemen arabadan indik, ancak kapıdan içeri girer girmez titreme başladı. Kokudan anlıyor galiba. Yoksa mobilyalar farklı, yer farklı. Neyse içerideki hafta kedicikin pansumanı bittikten sonra Biblo'ya sıra geldi.

Önce karnemizi kontrol ettik, bu arada bizimki korkudan ölecek... Sanırım içinden hadi şu işi çabucak bitirin diyor. Benim kucağımda (ben koruyacağım yaaa.) tir titriyor. Sonra masaya biblo'yu koydum. Ancak bu sefer resmini çekeceğim için masadan uzaklaştım ve aşı yapılırken bir kaç resmini çektim. İşte bunlar biblo'nun veteriner resimler.

Tüm bunlardan sonra ödülü kaptı tabiki. Arkasından evde de uzun bir oyun ziyafeti...Eeee o kadar acı çekti, hakkım diye istiyor adeta.

14 Aralık 2005

Biblo & Ben



Blog'u açtım, işler bastırdı. Bu ara sabahlı akşamlı çalışmamdan dolayı blog'u ihmal ettim. Peki biblo'yu? Asla... Zaten o müsade etmez. Akşamları en az 20-30 dakika oynamazsak, bacağımı tırmalamaktan haşat ediyor.. Aaa bu arada rica değil biblo'nun ki.. Emir... Yani kızıyor. Bu hafta sonu veterinere gittik. Arkadaş nefret ediyor tabiki.. Nasıl titrediğini ise inanılmaz.. Burnundan kuyruğuna kadar titriyor. Bilgidiğiniz gibi değil, zangır zangır..Kucağınızda deprem oluyor sanıyorsunuz. Bakın aşağıda sevgili biblo'nun ilk resmini göreceksiniz. Topu, topu 3.5 Kg. Ancak patron odur, bunu sakın ama sakın hatırınızdan çıkartmayın.. Sevgiler..

1 Aralık 2005

superbiblo

Bu site sevgili kızım biblo ile ilgili. Düşünün bir kere her gün bir çizgi film kahramanı ile yaşıyorsunuz. Elbette herkesin köpeği kendisine göre en güzeli.. Biblo elbette güzel bir kız. Ancak Bichone Frise cinsinde inanılmaz oyuncu bir yaratık.

Biz 4 seneden beri biblo ile neredeyse 24 saat beraberiz. Evde,işte, her yerde... İş yerim villa olduğu için bahçesinden biblo'Yu alabilirseniz aşk olsun.

Burada biblo'nun maceralarını yazacağım...